29 Ağustos 2012 Çarşamba

Uzun Bir Sessizliğe İşarettir Kadın Olmak



Zaman ,sesler, yaşam, çocuk,zorluk,çabalamak…Bu kelimeler tanıdık bir o kadar da aşina bize biz kadınlara yaşamın kısa bir parçası olarak da nitelendirilebilir. Kimdir kadın, nedir ya da ne değildir?

Bir sessizlik içinde kaybolan ama aslında çığlıklarını duyurmak için o koskoca toplum içinde feryat figan bağırabilmek için çırpınan ,çırpındıkça kaybolmaya mahkum olan kadın bizim kadınlarımız…

Kadın bir cinsel obje, tutku dolu bir varlık, istenilen, uğrunda mücadeleler verilen yakılan,yıkılan kadın o kadın ki onun uğruna ülkeler yok olmuş, insanlar can vermiştir. Peki bu kadar önemli bu kadınlar neden biz bunu gerçekten hissedemiyoruz ?

Geçenlerde bir sohbete tutuştuk arkadaşımla kadın-erkek muhabbeti üzerine ve çok fena cevaplar aldım kendimce J  kadın- erkek eşitliğinden bahsetme dedi kadın sürekli kendini beğendirme çabasında sürekli toplumda yer edinme çabasında sadece bel altı ve tatmin etme aracı, dahası kadının tek memesi yoksa, herhangi bir uzvu eksik veya sakat olsa alay konusu, dışlanma korkusu üzerine hakim  peki ama okutulmayan,hoooop !!! dünyaya gelir gelmez sen dayak yiyebilirsin, sen 15’inde parayla kocaya gidebilirsin, ömür boyu hizmetçilik yapabilirsin ,canımız ne zaman isterse seni beceririz muhabbetine maruz kalan da kadındır, savaşlarda cepheye silah taşıyan, çocuk doğuran, onu büyüten besleyen yeri gelince nice güzel başarılar kazanan da kadındır.

Şimdi soralım hep bir ağızdan kadın olmak uzun bir sessizliğe işaret değil midir ?

Damla Eker
   
                                                                                                                                  

0 yorum: